Kayıt: Nov 01, 2006 Mesajlar: 2412 Konum: izmirimi özledim
Tarih: 2007-07-20, 15:44:35 Mesaj konusu: Hyper Text Markup Language
Hyper Text Markup Language( Hiper Metin İşaret Dili ) kısaca HTML diye adlandırdığımız kodları anlatmaya çalışacağım.
Anlatıma başlamadan yapmış olduğum dil hatalarından dolayı özür dileyerek affınıza sığınıyorum..
Anlatıma 0 dan başlıyarak profesyonele doğru ilerleteceğiz.Bu yazı dizimizde anlatılanları sizinde harfiyen uygulamanız gerekiyor diye düşünmekteyim....
Saygılarımla polibo06
İNTERNET SAYFALARI ÇALIŞMA MANTIĞI
insanlar konuşma dili yazı dili ve hareket dili ile nasıl anlaşabiliyorsa kişisel bilgisayarlarda bu mantıkla anlaşabilmektedirler.
bu konu çok uzundur ama bizi ilgilendiren kısım sadece tarayıcılar kodları kullanarak pc sahibine farklı bir şekilde sunar.Webmaster bunu çok iyi öğrenmelidir.Tarayıcının anlaycağı dili kullanıp kişilere istediği bilgiyi sunmalıdır.
tarayıcılar html,php,asp vs. dilleri bilmektedirler.Biz html dilini burada anlatmaya çalışacağız.
HTML GİRİŞ
Ben html 2 gruba ayırmak istiyorum.
1.) Ana Gövde
2.) Bilgi Girişi
bu tanımlama değişkendir. bazı kitaplarda farklı kavramlar ile tarif edilebilir ancak bunu bilmelisiniz ki ana gövde diye tarif ettiğim kısım muhakkak kullanılmalıdır.
En son polibo06 tarafından 2007-07-23, 00:15:35 tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Kayıt: Nov 01, 2006 Mesajlar: 2412 Konum: izmirimi özledim
Tarih: 2007-07-20, 16:18:19 Mesaj konusu: Re: Hyper Text Markup Language
Html sayfalarını iki kısıma ayırdık biri ana gövdeydi.. kısaca ana gövde kullanılması mecburi olan kısımdır.
Kod:
<html>
<head>
</head>
<body>
</body>
</html>
Kişisel bilgiler webmasterın ziyaretçilere sunmak istediği sadece o sayfaya özel bilgilerdir.Bunu da 2 kısıma ayırabiliriz.
baş( sayfa özelliği) kısım ve bilgi kısmı ( sayfa içeriği)
baş kısmı <head>....</head> komutları arasıdır...Bu komut arasında kullanabileceğimiz komutlar;
<title>....</title>
<m e t a>....</m e t a>
title bildiğimiz gibi sayfayı tıkladığımızda yazan yazıdır.
Alıntı:
örnek:netopsiyon tagı = Netopsiyon Online Forums II mesaj ID II Konu Başlığı
şeklindedir.
Bizim için önemli olan sayfa içeriğini hazırlamaktır.Sayfa içeriğinin ilk önemli hususu ise metinleri şekillendirmektir.
Kayıt: Nov 01, 2006 Mesajlar: 2412 Konum: izmirimi özledim
Tarih: 2007-08-06, 23:13:38 Mesaj konusu: Re: Hyper Text Markup Language
Html giriş için ilk ders metin stilleridir dedik.Tamam yazılara şekil renk ebat vs. ayarlarını öğredik ama bu yeterli mi tabiki hayır.Önemli olan görselliğini ayarladığımız yazıları sayfaya istediğimiz gibi yerleştirmektir. Arkadaşlar dikkatinizi çekmek istiyorum 2. dersimizin sonunda internet sayfasını çok rahatlıkla yapabileceğiz. Tabi sadece yazı ama olsun ;)
Kayıt: Nov 01, 2006 Mesajlar: 2412 Konum: izmirimi özledim
Tarih: 2007-09-02, 16:13:08 Mesaj konusu: Re: Hyper Text Markup Language
şimdiye kadar ne öğrendik?
basit ama gösterişli bir şekilde tek sayfa html yapabiliriz. Benim aklıma yazı denilince şiir geliyor Konunun bütünlüğü açısından bir şiiri güzel bir şekilde tasarlıyalım
<p align="left"><font size="4">İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya: <br>
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.</font></p>
<p align="left"> <font size="2">Su
iner yokuşlardan, hep basamak basamak; <br>
Benimse alın yazım, yokuşlarda
susamak.</font></p>
<p align="left"> </p>
<ol>
<li>
<p align="center">Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir: <br>
Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir. <br>
<br>
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat: <br>
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!</li>
<li>
<p align="right">Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne? <br>
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine: <br>
<br>
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. <br>
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?</li>
</ol>
<ul>
<li>
<p align="left">Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur. <br>
Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. <br>
<br>
Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük? <br>
Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!.. <br>
<br>
Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya! <br>
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? <br>
<br>
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; <br>
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, <br>
<br>
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan: <br>
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan! <br>
<br>
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; <br>
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!</li>
</ul>
<p align="left"> </p>
<p align="center"><u>Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu? <br>
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? <br>
<br>
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna? <br>
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? <br>
<br>
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? <br>
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! <br>
<br>
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; <br>
Sakarya, kandillere katran döktü geceler. <br>
<br>
Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya. <br>
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!</u></p>
<p align="center"> </p>
<p align="center"><i>İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su: <br>
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. <br>
<br>
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek: <br>
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? <br>
<br>
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! <br>
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! <br>
<br>
Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, <br>
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! <br>
</i><br>
<font face="Arial">Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız; <br>
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! <br>
<br>
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; <br>
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! <br>
<br>
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz: <br>
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz! <br>
<br>
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya: <br>
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!</font><br>
<br>
<u><i><b><font face="BankGothic Lt BT" size="5" color="#000099">NECİP FAZIL
KISAKÜREK</font></b></i></u></p>
<p align="left"><font size="4">İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya: <br>
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.</font></p>
<p align="left"> <font size="2">Su
iner yokuşlardan, hep basamak basamak; <br>
Benimse alın yazım, yokuşlarda
susamak.</font></p>
<p align="left"> </p>
<ol>
<li>
<p align="center">Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir: <br>
Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir. <br>
<br>
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat: <br>
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!</li>
<li>
<p align="right">Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne? <br>
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine: <br>
<br>
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. <br>
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?</li>
</ol>
<ul>
<li>
<p align="left">Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur. <br>
Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. <br>
<br>
Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük? <br>
Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!.. <br>
<br>
Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya! <br>
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? <br>
<br>
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; <br>
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, <br>
<br>
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan: <br>
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan! <br>
<br>
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; <br>
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!</li>
</ul>
<p align="left"> </p>
<p align="center"><u>Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu? <br>
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? <br>
<br>
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna? <br>
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? <br>
<br>
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? <br>
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! <br>
<br>
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; <br>
Sakarya, kandillere katran döktü geceler. <br>
<br>
Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya. <br>
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!</u></p>
<p align="center"> </p>
<p align="center"><i>İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su: <br>
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. <br>
<br>
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek: <br>
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? <br>
<br>
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! <br>
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! <br>
<br>
Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, <br>
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! <br>
</i><br>
<font face="Arial">Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız; <br>
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! <br>
<br>
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; <br>
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! <br>
<br>
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz: <br>
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz! <br>
<br>
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya: <br>
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!</font><br>
<br>
<u><i><b><font face="BankGothic Lt BT" size="5" color="#000099">NECİP FAZIL
KISAKÜREK</font></b></i></u></p>
(p) tagı ile yeni bir paragrafa geçtik
align="center" komutu ile sayfayı ortaladık
(b) tagı ile yazımızı bond(kalın) şeklinde yazdık
size=5 ile ebatını belirledik
color ile renk atadık
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız