Anasayfa FORUMLAR Üye Girişi Dosyalar Dersler İpuçları Yardımcı Araçlar Hakkımızda
KİMLER BAĞLI
Toplam Üye: 32638
Aktif Üye: 0
Aktif Ziyaretçi: 835
Üye Adı
Şifre
Beni Hatırla
          Yeni Üye KayıtYeni Üye Kayıt
          Şifremi UnuttumŞifremi Unuttum
FORUMLAR
 nuke için sağ tarafta kay..
(24064 okuma, 13 yanıt)
 php hata yardım lüffen..
(9599 okuma, 2 yanıt)
 Virüs..
(7432 okuma, 1 yanıt)
 php-nuke Den Kayıp Yapmad..
(26362 okuma, 18 yanıt)
 Yeni 1 Tema yükledim böyL..
(10054 okuma, 5 yanıt)
 Türkçe KArakter Hatası :S..
(11705 okuma, 7 yanıt)
 Bir modülün admin file'ın..
(5570 okuma, 1 yanıt)
 Herhangi Bir Site Hostund..
(6632 okuma, 2 yanıt)
 sql hata veriyor..
(4985 okuma, 0 yanıt)
 Avatar yüklemede hata ver..
(6123 okuma, 1 yanıt)
 Konu başlıkları boyutu..
(5563 okuma, 1 yanıt)
 Resimli Menü Block Sorunu..
(13416 okuma, 9 yanıt)
 Üye kayıt olurken boşluk..
(12111 okuma, 9 yanıt)
 Aynı mysql'u kullanan bir..
(12328 okuma, 8 yanıt)
 video stream için bi iste..
(5150 okuma, 0 yanıt)
 siir bölümünde ilginc bir..
(5291 okuma, 1 yanıt)
 facebook hayranı ol blogu..
(14436 okuma, 7 yanıt)
 facebook'ta rss..
(5004 okuma, 1 yanıt)
 Center Block Sorunu..
(7036 okuma, 3 yanıt)
 Forum Yedeği Yardım..
(6411 okuma, 2 yanıt)
 Resim Göstermeme Sorunu..
(6483 okuma, 2 yanıt)
 Flashchat kaldırma..
(5647 okuma, 1 yanıt)
 Dergi tasarım..
(4600 okuma, 0 yanıt)
 Forum konusuna resim ekle..
(5959 okuma, 1 yanıt)
 html destek-yardım..
(9944 okuma, 7 yanıt)
 Temayı Sola Dayayıp, Dara..
(11010 okuma, 8 yanıt)
 Amanav Manşet Haber Yorum..
(15925 okuma, 15 yanıt)
 Haber resmi çok büyük çık..
(9986 okuma, 6 yanıt)
 Ip ve Domain Girişi..
(4574 okuma, 0 yanıt)
 Üye olurken noktalama isa..
(6064 okuma, 2 yanıt)
 Site ana sayfası çok geç ..
(5661 okuma, 1 yanıt)
 merhabalar..
(4911 okuma, 1 yanıt)
 emlak sitesi hakkında..
(10846 okuma, 7 yanıt)
 DinleTr Scriptinin Hatası..
(6048 okuma, 2 yanıt)
 Şeritli resimler Bloğu..
(9864 okuma, 7 yanıt)
 facebook duvar yazısı..
(5253 okuma, 1 yanıt)
 Radyo İstek Bölümü..
(12348 okuma, 11 yanıt)
 Php-Nuke 8.1 Kurulum Soru..
(8019 okuma, 5 yanıt)
 üye olunca aktifleştirme ..
(12046 okuma, 12 yanıt)
 php nuke tema..
(5306 okuma, 2 yanıt)
 bos sayfa nasil olusturur..
(7517 okuma, 4 yanıt)
 Resim Galersi Ve Ziyaretç..
(8237 okuma, 5 yanıt)
 DinleTr Scripti artık çal..
(9868 okuma, 7 yanıt)
 Phpnuke etiket sistemi...
(21049 okuma, 20 yanıt)
 tree menu..
(6918 okuma, 3 yanıt)
 sitem üye girişlerini kab..
(10903 okuma, 9 yanıt)
 Windows Hostta Nuke Sitey..
(6550 okuma, 3 yanıt)
 Pm Gönderiminde Sorun..
(4495 okuma, 1 yanıt)
 üyeyi sildim forumda izi ..
(6843 okuma, 3 yanıt)
 Üyeler arasi e-mail gönde..
(4342 okuma, 0 yanıt)
Netopsiyon Online: Forums
Netopsiyon Online :: Başlık görüntüleniyor - daha yeniyim
 AramaArama   RütbelerRütbeliler   ProfilProfil   GirişGiriş 


daha yeniyim

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    Netopsiyon Online Forum Ana Sayfa -> Php-Nuke -> Php Nuke Sorunlarınız
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-09, 18:58:28    Mesaj konusu: daha yeniyim Alıntıyla Cevap Gönder

merhabalar nukede daha yeniyim az önce indirdim kurdum fakat şöyle bir sorunum var şimdi ben sayfayı hazırlıyorum frontpagede burdan yardımcı araçlara geliyorum kodları php ye çeviriyorum modul olarak yapıyorum modules klasörüne atıyorum adminden etkinleştiriyorum fakat sayfa yok acaba nasıl yapabilirim ? demek istediğim bu nasıl nukeye yeni sayfa ekleyebilirim vede phpye çevirdiğim kodları modul olarak siteye attığım zaman hem sayfa açılmıyor hemde beyaz bi sayfa tek çıkıyor

yani sayfayı sitenin içerisine yerleştiremiyorum
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Bu Site Google Adsense ile Gelir Elde Ediyor









Tarih: 2024-05-12, 04:02:38    Mesaj konusu: Forum Arası Reklamlar


Başa dön
soulfather
Mesaj: 1000+
Mesaj: 1000+





Kayıt: Jun 11, 2004
Mesajlar: 1051
Konum: Ankara

MesajTarih: 2009-04-09, 19:28:49    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

soyle yapmayı dene yaptıgın sayfayı index.html olarak kaydet sonra hazırladıgın modul klasorunun içersine koy..

sonra modul içersine bir tane index.php yap onun içersine de su kodu yaz kendine gore düzenle olacakmı ben boyle yapıyorum..

Kod:
<i f r a m e></i f r a m e>
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-09, 19:42:00    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

olmadı ya bi kod vardı bi ara bi arkadaş bahsetmişti hazırladığımız sayfanın kodlarını o kodların arasına ekliyoruz modul olarak siteye atıyoruz çalışıyordu ama o zamanlar nuke ile ilgilenmediğim için hatırlamıyorum ne olduğunu i f r a m e değildi onu biliyorum sizin yöntemide denedim yine o inki tıklayınca boş bir sayfaya gidiyor tamam sayfa çıkıyor ama başka bi sayfada çıkıyor siteden ayrılmış gibi oluyor
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
soulfather
Mesaj: 1000+
Mesaj: 1000+





Kayıt: Jun 11, 2004
Mesajlar: 1051
Konum: Ankara

MesajTarih: 2009-04-09, 19:53:25    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

al buradan bak kod cıkmamıs orada

www.rakatuka.com/deneme.txt
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-09, 20:47:43    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

olmadı abim ya benim tek istediğim var yeni sayfa ekleme ama yeni sayfayıda eklerkende sitenin dışına çıkmama menüyü tıkladımmı sitenin dışına çıkmayacam solda yine menüler üstte banner herşey görünecek Sad
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
medo03
Mesaj: 300+
Mesaj: 300+





Kayıt: Nov 14, 2008
Mesajlar: 374
Konum: Afyonkarahisar

MesajTarih: 2009-04-09, 23:42:16    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hazırladığın kodları php ye çevirmeden direk olarak netopsiyon yardımcı araçlardan modül olarak yap sonra modulesin içine oluşturduğun klasör adı ne ise onun içine index.php adında bi dosya açıp onun içine modül yaptığın kodları yapıştır ve modul yönetiminden aktif et...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 15:41:28    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

merhaba evet dediğiniz gibi yaptım fakat şu hatayı aldım

Warning: include_once(modules/deneme/language/lang-turkish.php) [function.include-once]: failed to open stream: No such file or directory in C:\Inetpub\vhosts\xxx.com\httpdocs\mainfile.php on line 330

Warning: include_once() [function.include]: Failed opening 'modules/deneme/language/lang-turkish.php' for inclusion (include_path='.;./includes;./pear') in C:\Inetpub\vhosts\xxxx.com\httpdocs\mainfile.php on line 330


sayfa kendini gösteriyor fakat bannerin üst alanında bu hata var bunun için ne yapabilirim
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Sonsuzluk
Download Sorumlusu
Download Sorumlusu





Kayıt: Nov 17, 2007
Mesajlar: 971
Konum: Samsun

MesajTarih: 2009-04-10, 17:09:59    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

modül yapmaya çalıştığın kodları buraya ekle bizde bir bakalım
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Bu Site Google Adsense ile Gelir Elde Ediyor









Tarih: 2024-05-12, 04:02:38    Mesaj konusu: Forum Arası Reklamlar


Başa dön
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 17:12:38    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

buyur mesela örnek bi kod


[code]
<head>
<m e t a http - e q u i v="Content-Language" content="tr">
</head>

<p>
<img border="0" src="images/blank.gif" width="94" height="90"></p>
<p>&nbsp;</p>
<p><font><b>deneme1</b></font></p>
<p><font><b>deneme2</b></font></p>
<p><font><b>deneme3</b></font></p>
<p><font><b>deneme4</b></font></p>
[quote]
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Sonsuzluk
Download Sorumlusu
Download Sorumlusu





Kayıt: Nov 17, 2007
Mesajlar: 971
Konum: Samsun

MesajTarih: 2009-04-10, 17:19:24    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kodlarını bir not defterine yapıştır sonra bir siteye upload et burada linkini ver kodun basitini değil yapmak istediğin modülün kodunu ver..

ayrıca hiçkimse burada sana YARDIM etmek zorunda değil eğer beklemekten sıkıldıysan dediğin gibi başka yerlere bak öğren...

editlediğin mesajını görmediğimi düşünme.burada sana YARDIM edenlere netopsiyon maaş ödemiyor herkez gönüllü YARDIM ediyor azdaha anlayışlı olmaya çalış
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 17:25:48    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ben anlayışlıyım sadece biir sitem ettim ne var bunda o kadar alınacak ?
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 17:49:15    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

senin dediğin şekilde yaptım olmadı direk beyaz bir sayfada açtı sayfayı ayrıca modül oluşturucudan tekrar oluşturdum her zamanki gibi mainfile.php on line 330 hatası veriyor anlamadım giti :S ben modül oluşturuyorum ama maindile.php hata veriyor :S
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Sonsuzluk
Download Sorumlusu
Download Sorumlusu





Kayıt: Nov 17, 2007
Mesajlar: 971
Konum: Samsun

MesajTarih: 2009-04-10, 17:55:15    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

verdiğin kodların modül olmuş hali

http://www.deliyurek.info/deneme.htm

eğer orjinal kodlarını verseydin onlara bakacaktım ama sen rast gele kod verdin

bu kodları nasıl modül yaptım onu anlatıyım.senin verdiğin kodları Netopsiyon-Yardımcı araçlar bölümünden modül oluşturucuya geldim kodları modül yaptım sitenin modulese attım ve oldu Wink
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 18:02:12    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Confused bak abi ben sadece sayfa hazırlayacam yani modül değil onun için rastgele bi kod yazdım şimdi sayfayı atarsam baya var ben öğrenkme istiyorum nasıl yapılır diye localhostta çalışıyom ama sorun şu şimdi sayfayı frontpage ile hazırladım kodlar aşağıda yazayım /daha sonra yardımcı araçlardan modül oluşturuyucu seçiyorum çeviriyorum modules klasöründe kalsör açıp modülün adını veriyorum o hazırladığımıda index.php olarak kaydediyorum ama her zaman bannerin üstünde mainfile.php 330 hatası veriyor zaten hata kodu yukarda


Kod:
<body bgcolor="#808080">

<div>
   <font><b>Eserleri<br>
   -Günyet-üt-Talibin, Fütuh-ul-Gayb, Feth-ur- Rabbani, Füyuzat-ı Rabbaniyye, -Hizb-ül-Besair,
   <br>
   -Cila-ül-Hatır, El-Mevahib-ur-Rahmaniyye, Yevakit-ül- Hikem, Melfuzat-ı
   Geylani, Divanu Gavsi'l A'zam...<br>
   &nbsp;</b></font><p><font><b>Hayatı<br>
   Abdülkadir Geylani Hz. (1078 - 1166) <br>
   İslâm alimlerinin ve velilerinin büyüklerinden Hazreti Abdülkadir Geylani,
   1078 yılında İran'ın Geylan şehrinde doğdu. Künyesi, Ebu Muhammed'dir.
   Muhyiddin, Gavs-ül-a'zam, Kutb-i Rabbani, Sultan-ul-evliya, Kutb-i a'zam
   gibi lâkabları vardır. Babası Ebu Salih bin Musa Cengidost'tur. Hz. Hasanın
   oğlu Hasan-ı Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fatıma,
   lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkadir Geylani, hem
   seyyid, hem şerifdir. Abdülkadir Geylani, 1166'da Bağdatta vefat etti.
   Türbesi Bağdattadır. Onun için şu ibare meşhur olmuştur: &quot;Veliler Sultanı
   Abdülkadir Geylani, aşk ile doğdu, kemal ile ömür sürdü ve kemal-i aşk ile
   Rabb'ine vasıl oldu.&quot;<br>
   <br>
   Bir gün Abdülkadir Geylani’ye, &quot;Bu işe başladığınızda, bu yola adım
   attığınızda, temeli ne üzerine attınız? Hangi ameli esas aldınız da böyle
   yüksek dereceye ulaştınız?&quot; diye sordular.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: &quot;Temeli sıdk ve doğruluk üzerine attım. Asla yalan söylemedim.
   Yalanı kağıda bile yazmadım ve hiç yalan düşünmedim. İçim ile dışımı bir
   yaptım. Bunun için işlerim hep rast gitti. Çocuk iken maksadım, niyetim,
   ilim öğrenmek, onunla amel etmek, öğrendiklerime göre yaşamaktı.
   Küçüklüğümde Arefe günü çift sürmek için tarlaya gittim bir öküzün
   kuyruğundan tutunup, arkasından gidiyordum. Hayvan dile geldi ve dönüp bana;
   &quot;Sen bunun için yaratılmadın ve bununla emrolunmadın&quot; dedi. Korktum, geri
   döndüm. Evimizin damına çıktım. Gözüme, hacılar gözüktü. Arafat'ta vakfeye
   durmuşlardı. Anneme gidip; &quot;Beni Allahü teâlânın yolunda bulundur. İzin ver,
   Bağdat'a gidip ilim öğreneyim. Salih zatları ve evliyayı bulup ziyaret
   edeyim&quot; dedim. Annem sebebini sordu, gördüklerimi anlattım. Ağladı, kalkıp
   babamdan miras kalan seksen altının yarısını kardeşime ayırdı. Kalanını bana
   verip, altınları elbisemin koltuğunun altına dikti. Gitmeme izin verip, her
   ne olursa olsun doğruluk üzere olmamı söyleyip, benden söz aldı. &quot;Haydi
   Allah selamet versin oğlum. Allahü teâlâ için ayrıldım. Artık kıyamete kadar
   bir daha yüzünü göremem&quot; dedi. Küçük bir kafile ile Bağdat'a gitmek üzere
   yola çıktım. Hemedan'ı geçince, altmış atlı eşkıya çıka geldi. Kafilemizi
   bastılar. Kervanı soydular. İçlerinden biri benim yanıma geldi. &quot;Ey derviş!
   Senin de bir şeyin var mı?&quot; diye sordu. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim.
   &quot;Nerededir?&quot; dedi. &quot;Koltuğumun altında dikili&quot; dedim. Alay ediyorum
   zannetti. Beni bırakıp gitti. Bir başkası geldi, o da sordu. Fakat, o da
   bırakıp gitti. İkisi birden reislerine gidip, bu durumu söylediler. Reisleri
   beni çağırttı. Bir yerde, kafileden aldıkları malları taksim ediyorlardı.
   Yanına gittim. &quot;Altının var mı?&quot; dedi. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim. Elbisemin
   koltuk altını sökmelerini söyledi. Söküp, altınları çıkardılar. &quot;Neden bunu
   söyledin?&quot; dediler. &quot;Annem, ne olursa olsun yalan söylemememi tembih etti.
   Doğruluktan ayrılmayacağıma söz verdim. Verdiğim sözde durmam lazım&quot; dedim.
   Eşkıya reisi, ağlamaya başladı ve; &quot;Bu kadar senedir ben, beni yaratıp,
   yetiştiren Rabbime verdiğim sözü bozuyorum&quot; dedi. Bu pişmanlığından sonra
   tövbe edip, haydutluğu bıraktığını söyledi. Yanındakiler de, &quot;İnsanları
   soymakta, yol kesmede sen bizim reisimiz idin, şimdi tövbe etmekte de
   reisimiz ol&quot; dediler. Sonra, hepsi tövbe ettiler. Kafileden aldıkları
   malları sahiplerine geri verdiler. İlk defa benim vesilemle tövbe edenler,
   bu altmış kişidir.&quot;<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani, Bağdat'a geldi ve buradaki meşhur alimlerden ders almak
   suretiyle hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde çok iyi yetişti. İlim
   tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaaz ve ders vermeye başladı. Hocası
   Ebu Said Mahzumi'nin medresesinde verdiği ders ve vaazlarına gelenler
   medreseye sığmaz sokaklara taşardı. Bu sebeple, çevresinde bulunan evler de
   ilave edilmek suretiyle medrese genişletildi. Bu iş için Bağdat halkı çok
   yardımcı oldu ve zenginler para vererek, fakirler çalışarak YARDIM ettiler.
   Derslerine devam edenler arasında pek çok alim yetişti.<br>
   <br>
   Abdülkadir-i Geylani, bir müddet ders verip, hak ve hakikatı anlattıktan
   sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti.
   Sonra sahralara çıktı. Bağdat'ın Kerh harabelerinde yaşamaya başladı. Bütün
   vaktini ibadet, riyazet ve mücahede ile nefsinin arzu ve isteklerini
   yapmamak, istemediklerini yapmakla geçirmeye başladı.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: “Irak'ın sahra ve harabelerinde 25 sene insanlardan uzak kaldım.
   Benim kimseden, kimsenin benden haberi yoktu. Bazen uzun müddet yemezdim ve
   &quot;açım açım&quot; diye içimin feryadını duyardım. Bazen üzerime öyle ağırlıklar
   gelirdi ki, bunlar bir dağın üstüne konsa, tahammül edemeyip, paramparça
   olurdu. Bu sırada; &quot;Muhakkak zorlukla beraber bir kolaylık vardır, şüphesiz
   zorlukla beraber kolaylık vardır&quot; mealindeki İnşirah sûresinin beşinci ve
   altıncı âyet-i kerimelerini okuduğumda üzerimdeki ağırlıklar dağılıp,
   giderdi.&quot;<br>
   <br>
   Devrinin ilim konusunda tek otoritesi olan Abdülkadir Geylani, tasavvuf
   bilgilerini herkesin anlayacağı şekilde sundu. Ders ve fetva vermeye yirmi
   sekiz yaşında başladı ve bu hal altmış yaşına kadar devam etti. Tasavvuftaki
   yoluna onun ismine izafeten &quot;Kadiriyye&quot; adı verildi ve O’ndan ilim ve feyz
   alan binlerce öğrencisi çeşitli memleketlere giderek İslamiyeti anlattılar.
   Maddi ve manevi ilimlerdeki derinliği ve üzerindeki manevi lütuf ve rahmetle
   dinin esaslarını yeniden dirilttiği için kendine &quot;dinin dirilticisi&quot;
   anlamında &quot;Muhyiddin&quot; denmiş, O da bu ismi Endülüs'te dünyaya gelen ve &quot;Şeyhül
   Ekber&quot; namıyla ün salan manevi evladı İbni Arabi'ye vermiştir.<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani hazretlerinin insanları gafletten uyaran, kendilerine
   gelmesine vesile olan pek çok sözü vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:<br>
   <br>
   &quot;İnsanlara rehberlik eden kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik
   yapamaz. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli ve yumuşak olması,
   doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip, kötülüklerden men
   edici olması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken ibadet edici
   olması, âlim ve cesur olması.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalp ile itiraf etmek ve dille
   söylemektir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Kalp dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin
   peşine takılıp gittiği müddetçe, imkanı yok, ahireti sevmiş olamaz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve
   ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak.
   Kalbinden dünya düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyadan alınacak,
   ahirete götürüleceksin. Dünyada rahat ve hoş bir hayat arama. Hz. Muhammed
   (S.A.V.); &quot;Hayat, ahiret hayatıdır&quot; buyurdu.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Allahü teâlâdan dünya ve ahiretin hayırlarını iste. Sakın; &quot;Ben istiyorum.
   Fakat Allahü teâlâ vermiyor, ben de bundan sonra istemeyeceğim.&quot; deme. Duaya
   devam et. Eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise, Allahü
   teâlâdan istedikten sonra, Allahü teâlâ onu sana gönderir. Eğer istediğin o
   rızık ezelde senin için takdir edilmemiş ise, Allahü teâlâ seni o şeye
   muhtaç kılmaz ve kendinden gelenlere rıza gösterme nimetini ihsan eder. Eğer
   Allahü teâlâ senin için fakirlik ve hastalık dilemiş ise, sen de Allahü
   teâlâya fakirlikten ve hastalıktan kurtulman için yalvarırsın. O zaman
   Allahü teâlâ sana razı ve memnun olacağın bir hal verir. Eğer, ezelde borçlu
   olmak takdir edilmişse ve sen de borçtan kurtulmak için dua edersen, Allahü
   teâlâ alacaklıyı sana kötü muamele etme halinden vaz geçirir. Hatta
   borcundan azaltma veya hepsini bağışlama haline çevirir. Eğer dünyada borçlu
   halden kurtarmazsa buna karşılık sana bol sevap verir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;*YASAK KELİME** etme. *YASAK KELİME** eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır
   ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye
   yaklaşır. *YASAK KELİME** şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek Allahü
   teâlâdandır. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat
   sahibi ol. Kanaat bitmeyen bir hazinedir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Halinizden şikayette bulunmayın. Sabredin, feryat etmeyin. Doğruluk üzere
   devam edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz
   istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Daima ümitli olun.
   Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin. Allahü
   teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız
   kalmaz. Onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın
   mükafatını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu
   lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. Allahü teâlâ Kur'an-ı
   kerimde mealen; &quot;Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir&quot; buyuruyor
   (Bekara suresi: 153)<br>
   <br>
   &quot;Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat
   kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe
   hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu
   imkan varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz. Dua etmeye imkanınız varken,
   dua ediniz. Salih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Hz. Muhammed (S.A.V.); &quot;Mümin
   kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık
   ise, günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür&quot; buyurdu.&quot;</b></font></div>
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 18:08:10    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yada bu hatayı veriyor Parse error: syntax error, unexpected T_STRING, expecting ',' or ';' in C:\Inetpub\vhosts\xxxx.com\httpdocs\modules\deneme\index.php on line 170

hata veridiği satıra baktıkğımdada
Kod:
include("footer.php");


footer.php var
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Sonsuzluk
Download Sorumlusu
Download Sorumlusu





Kayıt: Nov 17, 2007
Mesajlar: 971
Konum: Samsun

MesajTarih: 2009-04-10, 18:34:58    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kullandığın kodlarda boşluk verme örnek olarak


senin vermiş olduğun kod bu

Kod:
<body bgcolor="#808080">

<div>
   <font><b>Eserleri<br>
   -Günyet-üt-Talibin, Fütuh-ul-Gayb, Feth-ur- Rabbani, Füyuzat-ı Rabbaniyye, -Hizb-ül-Besair,
   <br>
   -Cila-ül-Hatır, El-Mevahib-ur-Rahmaniyye, Yevakit-ül- Hikem, Melfuzat-ı
   Geylani, Divanu Gavsi'l A'zam...<br>
   &nbsp;</b></font><p><font><b>Hayatı<br>
   Abdülkadir Geylani Hz. (1078 - 1166) <br>
   İslâm alimlerinin ve velilerinin büyüklerinden Hazreti Abdülkadir Geylani,
   1078 yılında İran'ın Geylan şehrinde doğdu. Künyesi, Ebu Muhammed'dir.
   Muhyiddin, Gavs-ül-a'zam, Kutb-i Rabbani, Sultan-ul-evliya, Kutb-i a'zam
   gibi lâkabları vardır. Babası Ebu Salih bin Musa Cengidost'tur. Hz. Hasanın
   oğlu Hasan-ı Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fatıma,
   lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkadir Geylani, hem
   seyyid, hem şerifdir. Abdülkadir Geylani, 1166'da Bağdatta vefat etti.
   Türbesi Bağdattadır. Onun için şu ibare meşhur olmuştur: &quot;Veliler Sultanı
   Abdülkadir Geylani, aşk ile doğdu, kemal ile ömür sürdü ve kemal-i aşk ile
   Rabb'ine vasıl oldu.&quot;<br>
   <br>
   Bir gün Abdülkadir Geylani’ye, &quot;Bu işe başladığınızda, bu yola adım
   attığınızda, temeli ne üzerine attınız? Hangi ameli esas aldınız da böyle
   yüksek dereceye ulaştınız?&quot; diye sordular.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: &quot;Temeli sıdk ve doğruluk üzerine attım. Asla yalan söylemedim.
   Yalanı kağıda bile yazmadım ve hiç yalan düşünmedim. İçim ile dışımı bir
   yaptım. Bunun için işlerim hep rast gitti. Çocuk iken maksadım, niyetim,
   ilim öğrenmek, onunla amel etmek, öğrendiklerime göre yaşamaktı.
   Küçüklüğümde Arefe günü çift sürmek için tarlaya gittim bir öküzün
   kuyruğundan tutunup, arkasından gidiyordum. Hayvan dile geldi ve dönüp bana;
   &quot;Sen bunun için yaratılmadın ve bununla emrolunmadın&quot; dedi. Korktum, geri
   döndüm. Evimizin damına çıktım. Gözüme, hacılar gözüktü. Arafat'ta vakfeye
   durmuşlardı. Anneme gidip; &quot;Beni Allahü teâlânın yolunda bulundur. İzin ver,
   Bağdat'a gidip ilim öğreneyim. Salih zatları ve evliyayı bulup ziyaret
   edeyim&quot; dedim. Annem sebebini sordu, gördüklerimi anlattım. Ağladı, kalkıp
   babamdan miras kalan seksen altının yarısını kardeşime ayırdı. Kalanını bana
   verip, altınları elbisemin koltuğunun altına dikti. Gitmeme izin verip, her
   ne olursa olsun doğruluk üzere olmamı söyleyip, benden söz aldı. &quot;Haydi
   Allah selamet versin oğlum. Allahü teâlâ için ayrıldım. Artık kıyamete kadar
   bir daha yüzünü göremem&quot; dedi. Küçük bir kafile ile Bağdat'a gitmek üzere
   yola çıktım. Hemedan'ı geçince, altmış atlı eşkıya çıka geldi. Kafilemizi
   bastılar. Kervanı soydular. İçlerinden biri benim yanıma geldi. &quot;Ey derviş!
   Senin de bir şeyin var mı?&quot; diye sordu. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim.
   &quot;Nerededir?&quot; dedi. &quot;Koltuğumun altında dikili&quot; dedim. Alay ediyorum
   zannetti. Beni bırakıp gitti. Bir başkası geldi, o da sordu. Fakat, o da
   bırakıp gitti. İkisi birden reislerine gidip, bu durumu söylediler. Reisleri
   beni çağırttı. Bir yerde, kafileden aldıkları malları taksim ediyorlardı.
   Yanına gittim. &quot;Altının var mı?&quot; dedi. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim. Elbisemin
   koltuk altını sökmelerini söyledi. Söküp, altınları çıkardılar. &quot;Neden bunu
   söyledin?&quot; dediler. &quot;Annem, ne olursa olsun yalan söylemememi tembih etti.
   Doğruluktan ayrılmayacağıma söz verdim. Verdiğim sözde durmam lazım&quot; dedim.
   Eşkıya reisi, ağlamaya başladı ve; &quot;Bu kadar senedir ben, beni yaratıp,
   yetiştiren Rabbime verdiğim sözü bozuyorum&quot; dedi. Bu pişmanlığından sonra
   tövbe edip, haydutluğu bıraktığını söyledi. Yanındakiler de, &quot;İnsanları
   soymakta, yol kesmede sen bizim reisimiz idin, şimdi tövbe etmekte de
   reisimiz ol&quot; dediler. Sonra, hepsi tövbe ettiler. Kafileden aldıkları
   malları sahiplerine geri verdiler. İlk defa benim vesilemle tövbe edenler,
   bu altmış kişidir.&quot;<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani, Bağdat'a geldi ve buradaki meşhur alimlerden ders almak
   suretiyle hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde çok iyi yetişti. İlim
   tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaaz ve ders vermeye başladı. Hocası
   Ebu Said Mahzumi'nin medresesinde verdiği ders ve vaazlarına gelenler
   medreseye sığmaz sokaklara taşardı. Bu sebeple, çevresinde bulunan evler de
   ilave edilmek suretiyle medrese genişletildi. Bu iş için Bağdat halkı çok
   yardımcı oldu ve zenginler para vererek, fakirler çalışarak YARDIM ettiler.
   Derslerine devam edenler arasında pek çok alim yetişti.<br>
   <br>
   Abdülkadir-i Geylani, bir müddet ders verip, hak ve hakikatı anlattıktan
   sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti.
   Sonra sahralara çıktı. Bağdat'ın Kerh harabelerinde yaşamaya başladı. Bütün
   vaktini ibadet, riyazet ve mücahede ile nefsinin arzu ve isteklerini
   yapmamak, istemediklerini yapmakla geçirmeye başladı.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: “Irak'ın sahra ve harabelerinde 25 sene insanlardan uzak kaldım.
   Benim kimseden, kimsenin benden haberi yoktu. Bazen uzun müddet yemezdim ve
   &quot;açım açım&quot; diye içimin feryadını duyardım. Bazen üzerime öyle ağırlıklar
   gelirdi ki, bunlar bir dağın üstüne konsa, tahammül edemeyip, paramparça
   olurdu. Bu sırada; &quot;Muhakkak zorlukla beraber bir kolaylık vardır, şüphesiz
   zorlukla beraber kolaylık vardır&quot; mealindeki İnşirah sûresinin beşinci ve
   altıncı âyet-i kerimelerini okuduğumda üzerimdeki ağırlıklar dağılıp,
   giderdi.&quot;<br>
   <br>
   Devrinin ilim konusunda tek otoritesi olan Abdülkadir Geylani, tasavvuf
   bilgilerini herkesin anlayacağı şekilde sundu. Ders ve fetva vermeye yirmi
   sekiz yaşında başladı ve bu hal altmış yaşına kadar devam etti. Tasavvuftaki
   yoluna onun ismine izafeten &quot;Kadiriyye&quot; adı verildi ve O’ndan ilim ve feyz
   alan binlerce öğrencisi çeşitli memleketlere giderek İslamiyeti anlattılar.
   Maddi ve manevi ilimlerdeki derinliği ve üzerindeki manevi lütuf ve rahmetle
   dinin esaslarını yeniden dirilttiği için kendine &quot;dinin dirilticisi&quot;
   anlamında &quot;Muhyiddin&quot; denmiş, O da bu ismi Endülüs'te dünyaya gelen ve &quot;Şeyhül
   Ekber&quot; namıyla ün salan manevi evladı İbni Arabi'ye vermiştir.<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani hazretlerinin insanları gafletten uyaran, kendilerine
   gelmesine vesile olan pek çok sözü vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:<br>
   <br>
   &quot;İnsanlara rehberlik eden kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik
   yapamaz. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli ve yumuşak olması,
   doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip, kötülüklerden men
   edici olması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken ibadet edici
   olması, âlim ve cesur olması.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalp ile itiraf etmek ve dille
   söylemektir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Kalp dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin
   peşine takılıp gittiği müddetçe, imkanı yok, ahireti sevmiş olamaz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve
   ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak.
   Kalbinden dünya düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyadan alınacak,
   ahirete götürüleceksin. Dünyada rahat ve hoş bir hayat arama. Hz. Muhammed
   (S.A.V.); &quot;Hayat, ahiret hayatıdır&quot; buyurdu.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Allahü teâlâdan dünya ve ahiretin hayırlarını iste. Sakın; &quot;Ben istiyorum.
   Fakat Allahü teâlâ vermiyor, ben de bundan sonra istemeyeceğim.&quot; deme. Duaya
   devam et. Eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise, Allahü
   teâlâdan istedikten sonra, Allahü teâlâ onu sana gönderir. Eğer istediğin o
   rızık ezelde senin için takdir edilmemiş ise, Allahü teâlâ seni o şeye
   muhtaç kılmaz ve kendinden gelenlere rıza gösterme nimetini ihsan eder. Eğer
   Allahü teâlâ senin için fakirlik ve hastalık dilemiş ise, sen de Allahü
   teâlâya fakirlikten ve hastalıktan kurtulman için yalvarırsın. O zaman
   Allahü teâlâ sana razı ve memnun olacağın bir hal verir. Eğer, ezelde borçlu
   olmak takdir edilmişse ve sen de borçtan kurtulmak için dua edersen, Allahü
   teâlâ alacaklıyı sana kötü muamele etme halinden vaz geçirir. Hatta
   borcundan azaltma veya hepsini bağışlama haline çevirir. Eğer dünyada borçlu
   halden kurtarmazsa buna karşılık sana bol sevap verir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;*YASAK KELİME** etme. *YASAK KELİME** eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır
   ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye
   yaklaşır. *YASAK KELİME** şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek Allahü
   teâlâdandır. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat
   sahibi ol. Kanaat bitmeyen bir hazinedir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Halinizden şikayette bulunmayın. Sabredin, feryat etmeyin. Doğruluk üzere
   devam edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz
   istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Daima ümitli olun.
   Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin. Allahü
   teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız
   kalmaz. Onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın
   mükafatını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu
   lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. Allahü teâlâ Kur'an-ı
   kerimde mealen; &quot;Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir&quot; buyuruyor
   (Bekara suresi: 153)<br>
   <br>
   &quot;Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat
   kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe
   hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu
   imkan varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz. Dua etmeye imkanınız varken,
   dua ediniz. Salih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Hz. Muhammed (S.A.V.); &quot;Mümin
   kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık
   ise, günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür&quot; buyurdu.&quot;</b></font></div>





benim editlediğim kodda bu

Kod:
<body bgcolor="#808080">
<div>
   <font><b>Eserleri<br>
   -Günyet-üt-Talibin, Fütuh-ul-Gayb, Feth-ur- Rabbani, Füyuzat-ı Rabbaniyye, -Hizb-ül-Besair,
   <br>
   -Cila-ül-Hatır, El-Mevahib-ur-Rahmaniyye, Yevakit-ül- Hikem, Melfuzat-ı
   Geylani, Divanu Gavsi'l A'zam...<br>
   &nbsp;</b></font><p><font><b>Hayatı<br>
   Abdülkadir Geylani Hz. (1078 - 1166) <br>
   İslâm alimlerinin ve velilerinin büyüklerinden Hazreti Abdülkadir Geylani,
   1078 yılında İran'ın Geylan şehrinde doğdu. Künyesi, Ebu Muhammed'dir.
   Muhyiddin, Gavs-ül-a'zam, Kutb-i Rabbani, Sultan-ul-evliya, Kutb-i a'zam
   gibi lâkabları vardır. Babası Ebu Salih bin Musa Cengidost'tur. Hz. Hasanın
   oğlu Hasan-ı Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fatıma,
   lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkadir Geylani, hem
   seyyid, hem şerifdir. Abdülkadir Geylani, 1166'da Bağdatta vefat etti.
   Türbesi Bağdattadır. Onun için şu ibare meşhur olmuştur: &quot;Veliler Sultanı
   Abdülkadir Geylani, aşk ile doğdu, kemal ile ömür sürdü ve kemal-i aşk ile
   Rabb'ine vasıl oldu.&quot;<br>
   <br>
   Bir gün Abdülkadir Geylani’ye, &quot;Bu işe başladığınızda, bu yola adım
   attığınızda, temeli ne üzerine attınız? Hangi ameli esas aldınız da böyle
   yüksek dereceye ulaştınız?&quot; diye sordular.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: &quot;Temeli sıdk ve doğruluk üzerine attım. Asla yalan söylemedim.
   Yalanı kağıda bile yazmadım ve hiç yalan düşünmedim. İçim ile dışımı bir
   yaptım. Bunun için işlerim hep rast gitti. Çocuk iken maksadım, niyetim,
   ilim öğrenmek, onunla amel etmek, öğrendiklerime göre yaşamaktı.
   Küçüklüğümde Arefe günü çift sürmek için tarlaya gittim bir öküzün
   kuyruğundan tutunup, arkasından gidiyordum. Hayvan dile geldi ve dönüp bana;
   &quot;Sen bunun için yaratılmadın ve bununla emrolunmadın&quot; dedi. Korktum, geri
   döndüm. Evimizin damına çıktım. Gözüme, hacılar gözüktü. Arafat'ta vakfeye
   durmuşlardı. Anneme gidip; &quot;Beni Allahü teâlânın yolunda bulundur. İzin ver,
   Bağdat'a gidip ilim öğreneyim. Salih zatları ve evliyayı bulup ziyaret
   edeyim&quot; dedim. Annem sebebini sordu, gördüklerimi anlattım. Ağladı, kalkıp
   babamdan miras kalan seksen altının yarısını kardeşime ayırdı. Kalanını bana
   verip, altınları elbisemin koltuğunun altına dikti. Gitmeme izin verip, her
   ne olursa olsun doğruluk üzere olmamı söyleyip, benden söz aldı. &quot;Haydi
   Allah selamet versin oğlum. Allahü teâlâ için ayrıldım. Artık kıyamete kadar
   bir daha yüzünü göremem&quot; dedi. Küçük bir kafile ile Bağdat'a gitmek üzere
   yola çıktım. Hemedan'ı geçince, altmış atlı eşkıya çıka geldi. Kafilemizi
   bastılar. Kervanı soydular. İçlerinden biri benim yanıma geldi. &quot;Ey derviş!
   Senin de bir şeyin var mı?&quot; diye sordu. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim.
   &quot;Nerededir?&quot; dedi. &quot;Koltuğumun altında dikili&quot; dedim. Alay ediyorum
   zannetti. Beni bırakıp gitti. Bir başkası geldi, o da sordu. Fakat, o da
   bırakıp gitti. İkisi birden reislerine gidip, bu durumu söylediler. Reisleri
   beni çağırttı. Bir yerde, kafileden aldıkları malları taksim ediyorlardı.
   Yanına gittim. &quot;Altının var mı?&quot; dedi. &quot;Kırk altınım var&quot; dedim. Elbisemin
   koltuk altını sökmelerini söyledi. Söküp, altınları çıkardılar. &quot;Neden bunu
   söyledin?&quot; dediler. &quot;Annem, ne olursa olsun yalan söylemememi tembih etti.
   Doğruluktan ayrılmayacağıma söz verdim. Verdiğim sözde durmam lazım&quot; dedim.
   Eşkıya reisi, ağlamaya başladı ve; &quot;Bu kadar senedir ben, beni yaratıp,
   yetiştiren Rabbime verdiğim sözü bozuyorum&quot; dedi. Bu pişmanlığından sonra
   tövbe edip, haydutluğu bıraktığını söyledi. Yanındakiler de, &quot;İnsanları
   soymakta, yol kesmede sen bizim reisimiz idin, şimdi tövbe etmekte de
   reisimiz ol&quot; dediler. Sonra, hepsi tövbe ettiler. Kafileden aldıkları
   malları sahiplerine geri verdiler. İlk defa benim vesilemle tövbe edenler,
   bu altmış kişidir.&quot;<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani, Bağdat'a geldi ve buradaki meşhur alimlerden ders almak
   suretiyle hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde çok iyi yetişti. İlim
   tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaaz ve ders vermeye başladı. Hocası
   Ebu Said Mahzumi'nin medresesinde verdiği ders ve vaazlarına gelenler
   medreseye sığmaz sokaklara taşardı. Bu sebeple, çevresinde bulunan evler de
   ilave edilmek suretiyle medrese genişletildi. Bu iş için Bağdat halkı çok
   yardımcı oldu ve zenginler para vererek, fakirler çalışarak YARDIM ettiler.
   Derslerine devam edenler arasında pek çok alim yetişti.<br>
   <br>
   Abdülkadir-i Geylani, bir müddet ders verip, hak ve hakikatı anlattıktan
   sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti.
   Sonra sahralara çıktı. Bağdat'ın Kerh harabelerinde yaşamaya başladı. Bütün
   vaktini ibadet, riyazet ve mücahede ile nefsinin arzu ve isteklerini
   yapmamak, istemediklerini yapmakla geçirmeye başladı.<br>
   <br>
   Buyurdu ki: “Irak'ın sahra ve harabelerinde 25 sene insanlardan uzak kaldım.
   Benim kimseden, kimsenin benden haberi yoktu. Bazen uzun müddet yemezdim ve
   &quot;açım açım&quot; diye içimin feryadını duyardım. Bazen üzerime öyle ağırlıklar
   gelirdi ki, bunlar bir dağın üstüne konsa, tahammül edemeyip, paramparça
   olurdu. Bu sırada; &quot;Muhakkak zorlukla beraber bir kolaylık vardır, şüphesiz
   zorlukla beraber kolaylık vardır&quot; mealindeki İnşirah sûresinin beşinci ve
   altıncı âyet-i kerimelerini okuduğumda üzerimdeki ağırlıklar dağılıp,
   giderdi.&quot;<br>
   <br>
   Devrinin ilim konusunda tek otoritesi olan Abdülkadir Geylani, tasavvuf
   bilgilerini herkesin anlayacağı şekilde sundu. Ders ve fetva vermeye yirmi
   sekiz yaşında başladı ve bu hal altmış yaşına kadar devam etti. Tasavvuftaki
   yoluna onun ismine izafeten &quot;Kadiriyye&quot; adı verildi ve O’ndan ilim ve feyz
   alan binlerce öğrencisi çeşitli memleketlere giderek İslamiyeti anlattılar.
   Maddi ve manevi ilimlerdeki derinliği ve üzerindeki manevi lütuf ve rahmetle
   dinin esaslarını yeniden dirilttiği için kendine &quot;dinin dirilticisi&quot;
   anlamında &quot;Muhyiddin&quot; denmiş, O da bu ismi Endülüs'te dünyaya gelen ve &quot;Şeyhül
   Ekber&quot; namıyla ün salan manevi evladı İbni Arabi'ye vermiştir.<br>
   <br>
   Abdülkadir Geylani hazretlerinin insanları gafletten uyaran, kendilerine
   gelmesine vesile olan pek çok sözü vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:<br>
   <br>
   &quot;İnsanlara rehberlik eden kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik
   yapamaz. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli ve yumuşak olması,
   doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip, kötülüklerden men
   edici olması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken ibadet edici
   olması, âlim ve cesur olması.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalp ile itiraf etmek ve dille
   söylemektir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Kalp dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin
   peşine takılıp gittiği müddetçe, imkanı yok, ahireti sevmiş olamaz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve
   ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak.
   Kalbinden dünya düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyadan alınacak,
   ahirete götürüleceksin. Dünyada rahat ve hoş bir hayat arama. Hz. Muhammed
   (S.A.V.); &quot;Hayat, ahiret hayatıdır&quot; buyurdu.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Allahü teâlâdan dünya ve ahiretin hayırlarını iste. Sakın; &quot;Ben istiyorum.
   Fakat Allahü teâlâ vermiyor, ben de bundan sonra istemeyeceğim.&quot; deme. Duaya
   devam et. Eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise, Allahü
   teâlâdan istedikten sonra, Allahü teâlâ onu sana gönderir. Eğer istediğin o
   rızık ezelde senin için takdir edilmemiş ise, Allahü teâlâ seni o şeye
   muhtaç kılmaz ve kendinden gelenlere rıza gösterme nimetini ihsan eder. Eğer
   Allahü teâlâ senin için fakirlik ve hastalık dilemiş ise, sen de Allahü
   teâlâya fakirlikten ve hastalıktan kurtulman için yalvarırsın. O zaman
   Allahü teâlâ sana razı ve memnun olacağın bir hal verir. Eğer, ezelde borçlu
   olmak takdir edilmişse ve sen de borçtan kurtulmak için dua edersen, Allahü
   teâlâ alacaklıyı sana kötü muamele etme halinden vaz geçirir. Hatta
   borcundan azaltma veya hepsini bağışlama haline çevirir. Eğer dünyada borçlu
   halden kurtarmazsa buna karşılık sana bol sevap verir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;*YASAK KELİME** etme. *YASAK KELİME** eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır
   ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye
   yaklaşır. *YASAK KELİME** şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek Allahü
   teâlâdandır. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat
   sahibi ol. Kanaat bitmeyen bir hazinedir.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Halinizden şikayette bulunmayın. Sabredin, feryat etmeyin. Doğruluk üzere
   devam edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz
   istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Daima ümitli olun.
   Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin. Allahü
   teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız
   kalmaz. Onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın
   mükafatını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu
   lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. Allahü teâlâ Kur'an-ı
   kerimde mealen; &quot;Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir&quot; buyuruyor
   (Bekara suresi: 153)<br>
   <br>
   &quot;Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat
   kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe
   hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu
   imkan varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz. Dua etmeye imkanınız varken,
   dua ediniz. Salih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz.&quot;<br>
   <br>
   &quot;Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Hz. Muhammed (S.A.V.); &quot;Mümin
   kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık
   ise, günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür&quot; buyurdu.&quot;</b></font></div>



şimdi iki koduda karşılaştır benim vermiş olduğum kodda hiç boşluk yok seninkinde var

vermiş olduğun kodun modül olmuş halide bu
http://www.deliyurek.info/deneme.htm
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-10, 19:55:47    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bana bu hatanın nedenini söyleyebiirmisiniz acaba çünkü her ne yaptımsa olmuyor bi satırda olsa 1000 satırda olsa modül olarak çevirip sitye attıpımda bu hata varda

Kod:
Warning: include_once(modules/deneme/language/lang-turkish.php) [function.include-once]: failed to open stream: No such file or directory in C:\Inetpub\vhosts\xxxxxx.com\httpdocs\mainfile.php on line 330

Warning: include_once() [function.include]: Failed opening 'modules/deneme/language/lang-turkish.php' for inclusion (include_path='.;./includes;./pear') in C:\Inetpub\vhosts\xxxxx.com\httpdocs\mainfile.php on line 330
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
muhammed-fatih
Mesaj: 200+
Mesaj: 200+





Kayıt: Nov 24, 2008
Mesajlar: 298

MesajTarih: 2009-04-10, 21:59:29    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

frontpage ile sayfanı yap modüğl olarak oluştur modules klasöründe klaösr olurştur adını ver oluşrduğun modülü index.php olarak içine at sonra language diye bir klasör oluştur onun içinede boş bir lang-turkish.php dosyası at çalışır
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
relax21
Mesaj: 1+
Mesaj: 1+





Kayıt: Apr 09, 2009
Mesajlar: 13

MesajTarih: 2009-04-11, 14:59:16    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

evet teşkkkür ederim çalıştı ALLAH razı olsun :)
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    Netopsiyon Online Forum Ana Sayfa -> Php-Nuke -> Php Nuke Sorunlarınız Tüm zamanlar GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Benzer Konular

Başlık Yazar Forum Cevaplar Tarih
Yeni mesaj yok bi sorunum daha var :S Weaster_93 Php Nuke Tema Paylaşımları 5 2010-04-08, 15:37:28 Son Mesajı Görüntüle
Yeni mesaj yok Yepyeni Bir Modül Daha:Merhumlar Modülü simurg12 Php Nuke Modülleri 5 2010-03-28, 20:02:20 Son Mesajı Görüntüle
Yeni mesaj yok Bir Modülü Daha Paylaşıyoruz -Bizim Ş... simurg12 Php Nuke Modülleri 104 2010-02-26, 22:03:37 Son Mesajı Görüntüle
Yeni mesaj yok Header Altına Blok ve bi problem daha... qombat Php Nuke Sorunlarınız 1 2010-02-19, 17:28:54 Son Mesajı Görüntüle
Yeni mesaj yok Bir Başarı Daha ! PS3magTR İnternet Üzerine 2 2010-01-06, 02:23:36 Son Mesajı Görüntüle

Copyright © 2002-2024 Netopsiyon Bilişim Teknolojileri San. Tic. Ltd.Şti. - Bütün hakları saklıdır!
Bu site Netopsiyon.com.tr Sunucularında Barındırılmaktadır.
Netopsiyon Bilişim Teknolojileri San. Tic. Ltd.Şti. Netopsiyon Copyright